Nur'un Kahramanları

SAİD GÜL

1948 yılında Isparta’nın Sav Kasabasında dünyaya geldi. Kasabanın büyük ailelerinden Gül’ler Ailesi’ne mensuptur. 1988’de Medine’ye yerleşmiştir. Said Gül ile Medine-i Münevvere’de karşılaştık. Türkiye’de bulunduğu dönemde büyük hizmetleri olan Said Gül, şimdide Medine’de iman ve Kur’an hizmetlerine devam ediyor. 1955 senesinde Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin mübarek ellerini öperek onunla tanışma bahtiyarlığına eren Said Gül, henüz on sekiz yaşlarında iken yedi ay hapis yattı.

Said Gül’ün Sav’da ikamet eden akrabası Hâfız Mehmed Gül’ün Torunu Abdülkadir Zeybek, Said Gül için şu ön bilgileri verdi: “Said Gül benim akrabam ve talebemdir. Yalnız annesi Çoban İsa Köyü’ndendir. Babası İsmail Gül ise, büyük amcalarım; Ethem Gül, Hâfız Mehmed Gül, Mustafa Gül, Ali Gül ve Ahmed Gül ile amcaoğullarıdır. Osmanlıcayı çok güzel okuyup yazan Said Gül, Sav’daki hizmetlerimizde benim sağ kolumdu. Sav’daki dersane basılıp ben hapse girince, yerime Hafız Osman Dikcar ile Said Gül devam ettiler. 1966’da aynı dersanede babasıyla yakalanınca, benim de bulunduğum hapishaneye gönderildiler. Medine’ye yerleştikten sonra buralara gelip gitmiyor.”

Medine’de kayıt yapamadık ama Said Gül ağabeyden hatıralarını yazıp göndermesini rica ettim.

Kabul ettiler, sağ olsun kısa da olsa yazıp gönderdi.

YAZDIĞIM EMİRDAĞ LÂHİKASINI SÖZLER YAYINEVİ YAYINLADI

Ben Said Gül. 1948’de Isparta’nın Sav Köyü’nde dünyaya gözlerimi açmışım. Gül’ler Ailesinden İsmail Gül’ün oğluyum. Hacı Külahlar, Hacı Süleymanlar, Hacı Vaazlar diye de anılan ve Sav Köyü’nün hemen yarısını teşkil eden Hacı Külahlardanım. 1955 senesinde Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin ziyaretine gittim. Mübarek ellerini öptüm ve hayır dualarını aldım. On bir yaşımda iken Risale-i Nur’u yazmaya başladım.

1966’da Sav’da jandarma dersaneyi bastı. Babam İsmail Gül ile beraber yedi ay cezaevinde yattım.

O zaman on sekiz yaşında idim.

1969-1970 senelerinde Binbaşı Hayri Bey’le birlikte, Hüsrev Ağabey’in yazdığı; Lem’alar, Mesnevi-i Nûriye, Sikke-i Tasdik-i Gaybi ve Şualar mecmualarını, teksir makinesi ile çoğalttık. 1970’de askere gittim. Daha sonra İslamköylü Saatçı Hasan (Ergünal) Ağabey’in yazmış olduğu Kastamonu Lâhikasını yakın akrabam Abdülkadir Zeybek’le beraber teksir ettik. 1980’de Emirdağ Lâhikasını yazmaya başladım ve 1993’de Medine-i Münevvere’de tamamladım. Bu kitabı Sözler Yayınevi yayınladı.

Mikad Mescidi’nin inşaatı sebebiyle duvar ustası olarak 1988’de Medine-i Münevvere’ye geldim. Sonra buraya yerleşmek nasip oldu. Ve elhamdülillah yaklaşık yirmi senedir Medine’deyim. Türkiye’de Risale-i Nur’a hizmet ettiğimiz yıllarda, bu kutsal topraklara; Mekke-i Mekerreme ve Medine-i Münevvere’ye tatlı rüya âlemimizde uçarak gelir giderdik. Demek Cenab-ı Hak bizleri müjdeledi, teşvik için o rüyaları gösterdi ve bu gün rüyalarımız hakikat oldu elhamdülillah.

Isparta ve Sav Köyü’ne gelince: Merhum ve sevgili Üstad’ımız Risale-i Nur’un çok yerinde, Isparta ve Sav Köyü’nde bulunan Nur talebelerini “Medrese-i Nuriye, Medreset-üz Zehra, Nur ve Gül Fabrikası ve Erkanlar” gibi unvanlarla medh ü sena ediyor. Ve öyle olmuş. Öyle olmaya da devam ediyor elhamdülillah.

7 Ramazan 2007

Bâki Selamlar

Said Gül


Ağabeyler Anlatıyor 2